Risk değerlendirmesi işveren, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, çalışan temsilcileri ve destek elemanlarının bulunduğu bir ekip tarafından yapılmalıdır. İş güvenliği uzmanımız var o yapar! Bizim yapmamıza gerek yok! gibi düşünceler içinde olmamak gerekir. Fakat burada yer alan iş güvenliği profesyonelleri olarak geçen iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelleri ekibe liderlik etmelidir.

Risk değerlendirmesine başlamadan önce personel sayısına göre çalışan temsilcileri belirlenmeli, destek elemanları seçilmeli, oluşturulan ekibin başında işveren veya işveren tarafından vekil atanmalı, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından ekibe eğitim verildikten sonra risk değerlendirmesine başlanmalıdır.

Eğitimler de bahsi geçen risk, tehlike, ramak kala gibi terimler benimsenmeli ve işletme sahası hep birlikte gezilerek veriler toplanmalıdır. Risk değerlendirmesi ekibi ile ilk olarak tehlikeli durumları ortadan kaldırıp, daha sonrasında tehlikeli hareketlerin yapılmaması için tüm çalışanlar bu işin içine katılmalıdır. Çalışanların bu konudaki bildirimleri riskleri tespit etmede ekibi yönlendireceği için iş güvenliği eğitimleri ile farkındalık yaratılmalıdır. Tehlikelerden bireysel korunma yöntemlerine başvurmadan önce, toplu korunma yöntemleri öncelikli olmalıdır. Örnek vermek gerekirse herkese kişisel koruyucu vermektense, ortamda toz yapan makinayı, işlemi veya bölümü işletme sahasından ayırmak ve o alanda çalışacak kişilerde de kişisel korunma (KKD) donanımları verilerek etkileri sıfıra olmuyorsa da minimum seviyeye çekilmelidir.

Unutmamalı ki bir elin nesi var iki elin sesi var atasözümüzde bunu kısa yoldan açıklamaktadır.

İş güvenliği zorunluluk değil gerekliliktir. Kazasız günler dileriz.